Mustafa Sönmez

17.04.2010, Cumartesi
Kriz yılı 2009’da bir ilk daha yaşandı. Enflasyondan arınmamış, yani nominal, yani görünen ücretler yüzde 2,2 indirildi.Sendikalı-sendikasız tüm sanayi işyerlerinde, işverenler, 2008’de ödedikleri ücrette yüzde 2 ortalama indirime gittiler ve buna kimse muhalefet edemedi. Bu, Türkiye tarihinde ilk kez oluyor!….Bu zoraki indirim keyfiyetini nereden çıkarıyoruz? Devletin resmi verilerinden. Açalım; 2005 yılı baz alındığında istihdamın özellikle 2009’da iyice azaltıldığını ve 2008’e göre yüzde 9,5 daraldığını görüyoruz. Bu azaltılmış işçilerle üretim ne olmuş? Sanayi üretimi de 2008’den 2009’a yüzde 9,5 azalmış. Yani, üretimdeki azalma karşısında , işverenler de işçileri azaltmışlar. Böyle olunca, işçi başına üretimde, dolayısıyla işçi başına katma değerde bir gerileme olmadı. Hacim daraldı ama işçi başına üretimde bir gerileme yaşamamış oldu işverenler.

Bu süreçte, çalışan sınıf, işini kaybetti. TÜİK’in işgücü-istihdam verilerinden anlıyoruz ki, sanayi 2008’de 4 milyon 441 bin kişi istihdam ederken 2009’da 311 bin kişi sanayideki işini kaybetmiş . Ama, çalışan sınıfın kaybı bundan ibaret kalmamış. İşini koruyanlara da işverenler, 2009’da, 2008’deki ücretleri ödemeyeceğim, ücretleri indireceğim demiş ve dediğini yapmış.

TÜİK, sanayicilere, her 3 ayda bir ücret bütçelerini soruyor.Dolayısıyla, nominal ücret harcamaları her 3 ayda bir açıklanıyor. Bu ücret endeksi, işçi başına üretime bölündüğünde, işçi başına ücretin endeksine de ulaşmış oluyoruz. Bu, tabi ki, enflasyondan arındırılmamış ücret serisi. Buna işçi başına nominal ücret de diyebiliriz. Ve görüyoruz ki, 2005’e göre 2006’da yüzde 8, 2007’de yüzde 11, 2008’de yüzde 11 artırılan ücretler, 2009’a gelince artış değil, yüzde 2,2 azaltıldı. Yani, her işçinin cebine giren görünen ücrette, işverenler, 2009’un enflasyonunu bile kaale almadan, indirime gitmişler. Bu tür, 2008 ücretlerine talim, küçük de olsa zam yapmadığı gibi, indirime gitmenin çeşitli örnekleri malum. En sivri örnek, Erdemir’de, toplu sözleşme ile alınmış zamlardan yüzde 35 indirim dayatması oldu. Erdemir, ya tenzilat-ya da 2000 kişiyi tensikat tehdidi ile tenzilatı kabul ettirdi. Birçok işyerinde aynı tehdit uygulandı ve Türkiye tarihinde ilk kez nominal ücretler, küçük de olsa artırılmak bir yana, yüzde 2,2 azaltıldı.

***

Nominal ücretler bir de enflasyondan arındırıldığında reel ücret ne olmuş son 5 yılda? 2006’da yüzde 2’ye yakın gerilemiş reel ücretler. 2007 ve 2008’de, 2005’teki düzeylerinin yüzde 1 üstüne çıkmışlar ama 2009’a gelindiğinde, yüzde 2,2’lik nominal gerilemeye yüzde 6,5 enflasyon da eklenince, reel gerileme yüzde 8,5’u bulmuş…

Bu tarihi hezimet yaşanırken sendikalar ne yaptı? Belli ki fazla bir şey yapılamamış. İşini kaybetmiş daha çok üye yerine, ücretin tenzil edilmesi sineye çekilmiş.

Bizim aslan sendikacılar, bu tarihi hezimetin, teslimiyetin ardından, şimdi 1 Mayıs meydanında sendikal mücadele lafını filan, hangi yüzle ağızlarına alacaklar, merak ediyorum…

Written by Mustafa Sönmez