Her şeyleri abartılı, her şeylerinde megalomani var. “Asrın liderinden asrın projesi”, diye duyuruyorlar 29 Ekim’de yapılacak tüp geçit açılışını. Daha tamamlanmamış, yetiştirememişler. Ama güya Cumhuriyet’e sahip çıkıyorlar, o güne yetiştirecekler. Şimdi bir de Cumhuriyetçi kesildiler. Bütün dertleri düşen oyları frenlemek. Başka bir şey değil…

ALTYAPI

Altyapı yapmak, yol yapmak, sulama kanalı, liman, santral, okul, hastane yapmak, demiryolu yapmak devletin işlevi zaten. Bunlar ise, her yaptıklarını ‘asrın projesi’ sanıyorlar. Oysa, AKP devri, altyapı yapmada , onca bütçe imkanlarına rağmen, başarısız bir devir. Tercihler de baştan aşağı yanlış, ihtiyaçlara uymayan savurgan tercihler. Altında RTE’nin, AKP bakanlarının imzası olan 2013 Programı’nda, itiraf ediliyor zaten. Beraber okuyalım; “ 2007-2012 döneminde genel devlet kapsamındaki kamu sabit sermaye yatırımlarının (KSSY) GSYH içindeki payının ortalamaları dikkate alındığında, ülkemizde, Avro Bölgesi dışındaki 10 AB üyesi ülke ortalamasından, bazı yıllarda ise 27 AB üyesi ülke ortalamasından ve Japonya’dan daha az oranda KSSY gerçekleştirildiği görülmektedir(…)ülkemizde daha fazla kamu yatırımı yapılması gereği ortaya çıkmaktadır.” Yetersizlik itirafı açık. Yapılanlar da ne tür kamu yatırımı , bir de ona bakalım;untitled

Kaynak:Kalkınma Bakanlığı veri tabanı

 Devletin altyapı projelerinin bedeli 400 milyar TL’ye yaklaşıyor. Her yıla ait kamu yatırımı, o yılın milli gelirinin yüzde 3,5’u bile değil. Oysa AB üyeleri her yıl milli gelirlerinin yüzde 4-5’i kadar kamu yatırımı yapıyorlar. Türkiye, başlattıkları projelerin yarısını bitirememiş bile. Yılan hikayesine dönen yüzlerce kamu yatırımı var. Neden bitmez, bilinmez.

KARAYOL TUTKUNU

 Kamu yatırımı deyince artık sanayi, enerji filan anlaşılmıyor. Varsa yoksa ulaştırma, yol yatırımı geliyor akla. Nitekim toplam kamu projelerinin  yüzde 43’ü ulaştırma projesi ve 170 milyar TL’lik bu projeler için bugüne kadar 88 milyar TL harcanmış. Henüz yüzde 55’i tamamlanmış. Bekle ki, bitsin.

Ama ondan önemlisi, yol projelerinde tercihler. Tabii ki, otomobilleşmeye, yerli-yabancı otomobil lobisine  bu kadar teslim olmuş bir ülkede yol deyince, karayolu anlaşılıyor ve toplam kamu yatırımlarının yüzde 43’ünü alan Binali Yıldırım’ın bakanlığında yatırımlar da karayoluna, otoyollara odaklanmış.

ssj

Kaynak:Kalkınma Bakanlığı veri tabanı

Karayolunun yapımı dışa bağımlı. Otomotive, ithal enerji bağımlılığının pekişmesine hizmet eder. Trafik, kirlilik cabası. Bile bile lades olma anlamına geldiği halde, karayolunda bunca ısrar tam bir alıklık, teslimiyetçilik.Ama yine de ulaştırma yatırımlarının yaklaşık yüzde 63’ü karayollarına… Türkiye kamu yatırımlarının dörtte birinden fazlası karayollarına, demek bu…

 MARMARAY

Bunca yanlışın içinde bir doğruyu devam ettirerek Marmaray’ı hem de 15 yılda ancak tamamladılar. Kaldı ki, tamamlamadılar bile, eksik. Marmaray, tüp geçit tamam, ama iki uçta da banliyö hatları tamamlanmadı.

Marmaray fikri AKP’nin değil. 1980’li yıllara kadar uzanıyor 1999 yılında Türkiye ve Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) arasında bir finansman anlaşması imzalanarak start aldı. Yani AKP rejiminden 3 yıl önce. Ama arsızca kendilerine yontuyorlar.

Proje, birçok unsurlu bir paket.  Tüp geçit, sadece 1.387 metrelik bir tüp. Geride 13,5 km. lik tünel var. Gebze- Haydarpaşa ile Sirkeci-Halkalı banliyö hatlarının iyileştirilmesi ve elektrik sistem yatırımları var. Bir de demiryolu araç yapımı var. Bu paketin toplam bedeli 9,3 milyar TL: Tamamlanan tüp geçit, bunun 9’da 4’ü. Geri kalan 9’da 5 henüz tamamlanmadı. Yani tüp geçiti kullananlar Üsküdar’da binip Yenikapı’da inecekler, o kadar. Banliyö hatlarının iyileştirilmesi için 3 milyar TL’lik harcamanın ancak üçte biri yapılmış. Demiryolu araçları için de eksikler var.

Projenin tamamlanması, 2015’i bulacak . Tabii, şimdiki hesaba göre.

Ama kimyası bozulmuş RTE, şov peşinde. Asrın lideri, asrın projesi…Bindik Üsküdar’dan indik Yenikapı’da…Bu kadar mı şimdi? Oyuncak tren misali…Şovu bırakıp işi zamanında bitirseydiniz ya..Hem de halkın vergisini çarçur etmeden. İyi olmaz mıydı?

Written by Mustafa Sönmez